Ana Sayfa
Turizm Rehberi
=> Sehir Tatili
=> Uyarilar
=> Tatil Mekanlari
Haberler
Sayfa
Anket
Ziyaretci Defteri
Üye Girisi
Iletisim Forumu
Galeri
Arsiv
Kitap
Yeni sayfanın
Yeni sayfanın başlığı
Günlük karikatürler.
Yeni saü
Yeni sayfanın başlığpkmlknljkşı
Yeni sayfanın başlhvjkhbığı
Yeni sayfanın başlığıwssssssssf
Yeni sayfw3467867
fragman
Uyarilar

    

 


 

                                             YAZ  UYARILARI

 


 

| Bu bölümümüzde yazın sizleri bekleyen riskleri ve çözüm yollarını bulabilirsiniz.

Tatilcilere uyarılar...

Denizde veya havuzda boğulma vakalarının çok sık yaşandığı yaz aylarında, iyi yüzme bilenlerin, tanımadıkları yerlerde dalga, akıntı ve girdaba kapılabilecekleri, ayrıca kramp girmesi sonucu boğulma tehlikesi geçirebilecekleri belirtildi. Böcek sokmalarına karşı uyarılan tatilcilere, böceklerin insanlar için hayatı tehdit edici bir başka sorun olduğu yönünde bilgiler verildi. Tatilcilere, "Nabzın alınamaması ve kan basıncının düşmesi, bilinç bulanıklığı ve kalp durması, hayatı tehdit eden bulgular arasında yer alıyor. Akrep sokmaları, tansiyon yükselmesi ve kas spazmları gibi ciddi reaksiyonlara sebep olabiliyor. Güneş çarpması ise kızgın güneş altında uzun süre kalanlarda ve daha çok çocuklarda görülüyor" şeklinde tavsiyelerde bulunuldu.

 

Konuya ilişkin bir açıklama yapan Uzm. Dr. Hasan Aslan, suda boğulmanın, yaz aylarında çok sık görülen bir kazayla ölüm sebebi olduğuna dikkat çekerek, iyi yüzme bilenlerin de tanımadıkları bölgelerde yüzerken dalga, akıntı, girdap ve kramp girmesi gibi sebeplerle boğulma tehlikesiyle karşılaşabileceği uyarısında bulundu. Kişi yüzme bilmiyorsa veya tecrübesizse su kanalları, göletler ve havuzlarda boğulabileceğini vurgulayan Uzm. Dr. Aslan, küçük çocukların deniz kıyısında, suyun derin olmadığı yerlerde kolayca bu tehlikeyle karşı karşıya kalabileceğini belirtti.

Denizde veya başka yerde, boğulmak üzere olan birinin yardımına giderken, suya atladıktan sonra kazazedeye doğru yüzülmesi gerektiğini ifade eden Aslan, "Amacınız, hiç vakit kaybetmeden onu sudan çıkarmak olmalı. Sudan çıkardıktan sonra, bilinci yerindeyse ve solunum güçlüğü yoksa onu sakinleştirip ısıtın. Kazazede baygın olmakla birlikte solunumu varsa, kendisini yan yatırın, bu sayede, yuttuğu su dışarı çıkabilir ve suyun akciğerlere gitmesi önlenebilir. Ağızdan ağza suni solunum yapılırken, göğüs kafesine düzenli aralıklarla bastırılarak kalp masajı uygulanır. Ancak kalp masajı, sadece kalp atımı ve nabız alınmadığı hallerde yapılmalıdır. Boğulan kişi, akciğerlerinde suyun yol açtığı hasarı değerlendirmek amacıyla mutlaka hastaneye kaldırılmalı ve 48 saat süreyle kontrol altında tutulmalıdır" dedi.

Böcek sokmaları

Böcek sokmalarının, özellikle yaz ve sonbahar başlarında tarlada çalışan, tatil ve piknik yapan insanlar için keyif kaçırıcı bazen de hayatı tehdit edici bir sorun olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Aslan, "Böcek sokması olan bölgeden uzakta şişme, kızartı, ürtiker, kaşıntı, kolik şeklinde karın ağrısı, kusma, ishal, göğüste sıkışma hissi, nefes almada zorluk, hırıltılı solunum, at sesi (larinks ödemi bulgusu), dilde şişme olabilir. Bu bulgular, ciddi alerjik reaksiyon ve anafilaksi bulgularıdır ve birkaç dakika içinde ortaya çıkar. Nabzın alınamaması ve kan basıncının düşmesi, bilinç bulanıklığı ve kalp durması, hayatı tehdit eden bulgulardır" diye konuştu.

Aslan, karıncayla sokulmadan 30-60 dakika sonra yerel kaşıntı ve küçük su toplamış kabarcık (vezikül) ortaya çıktığını bildirerek, "Bunu 8-24 saat sonra püstül oluşumu izler. Karınca sokmasından sonra ikincil enfeksiyonlara engel olmak için bol su ve sabunla yıkanmalı, içi su dolu kabarcık sıkılmamalıdır. Topikal steroidli merhemler ve ağızdan H1 antihistaminikler kaşıntıyı azaltmak için kullanılabilir" değerlendirmesini yaptı.

Akrep sokmalarında da yara üzerine konan küçük bir buz parçasının ağrıyı azaltabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Aslan, "Yara temizlendikten sonra üzerine kortizonlu veya antihistaminik merhemler sürülebilir. Akrep sokmaları, tansiyon yükselmesi ve kas spazmları gibi ciddi reaksiyonlara sebep olabileceği için mutlaka bir sağlık merkezine başvurulmalıdır. Ağır vakalarda akrep panzehiri (antiskorpiyonik serum) uygulanabilir. Zehirli yılan sokmalarında da, sokulan kısım kalp seviyesinin altında tutularak hasta en yakındaki sağlık merkezine götürülmelidir" diye konuştu.

Uzm. Dr. Hasan Aslan, güneş çarpmasının ise kızgın güneş altında uzun süre kalanlarda ve daha çok çocuklarda görülen bir yaz hastalığı olduğunu hatırlatarak, "Şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma ve yüksek ateşle kendini gösterir. Hasta serin bir yere götürülmeli, vücudu sıkan giysiler çıkarılmalı, başına soğuk kompres veya buz torbası konulmalıdır. Ateş çok yüksekse, vücut ıslak bir çarşafla sarılmalı, hasta havadar bir yerde tutulmalı ve serin bir cankurtaranla hastaneye taşınmalıdır" ifadelerini kullandı. 

KAYNAK:ÖTV HABER MERKEZİ SAĞLI HABERLERİ SERVİSİ

 

UZMANLARDAN "AİLEYLE TATİL" TÜYOLARI
Bu yaz, izin döneminizi ailenizle başbaşa bir tatil yöresinde geçirmek istiyorsunuz. Ailenizde farklı yaş gruplarından insanlar, çocuklar ve aile büyükleri var. Herkesin kendini rahat hissedebileceği bir tatil çözümüne ulaşmak çok kolay olmayacaktır. Ama bizim bu konuda size bir kaç önerimiz var ve bu öneriler size kalabalık bir aileyle çıkılacak bir tatilin nasıl güzel geçebileceği konusunda fikir verebilir.

Öncelikle tatilinizi organize ederken, ailenin bütün bireylerinin fikrini alın. Herkesin neleri sevdiğini, nelerden rahatsız olacağını öğrenin. Böylece kafanızda ortak beklentilere dair bir fikir oluşacaktır.

Tatile çıkmadan önce mümkünse profesyonel yardım alın. Tur operatörleriyle görüşün. Kalabalık bir aileyle tatile çıkmayı düşünenler için, uygun tur seçenekleri hazırlanmış mı, bunu gözden geçirin. Grup indirimleri konusunda bilgi alın. Belli bir tur programı dahilinde gerçekleştireceğiniz bir tatil, hem daha hesaplı, hem de daha organize olabilir.

Tatile gidilecek yere dair bol bilgi toplayın. Oranın doğal güzellikleri, tarihi yerleri, yeme-içme mekanları hakkında bilgi edinin. Tatile gidilecek yerle ilgili broşürleri tatile katılacak aile bireylerinin önceden görmesini sağlayın. Böylece tatile çıkılmadan önce, herkesin kafasında belli bir imaj oluşacaktır. Onlar da hazırlıklarını sizin topladığınız bilgiler doğrultusunda yapabileceklerdir.

Eğer yurtdışına gidilecekse, aileden en az bir kişinin yeterli düzeyde yabancı dil biliyor olmasına özen gösterin. Rehber eşliğinde yapılan tur seyahatlerinde bile serbest zamanlar olacaktır ve bu zamanlarda ailecek kendi başınıza bir yerlere gitmeniz söz konusu olabilir. Yabancı dil bilen bir aile bireyi, o tür zamanlarda kaybolmamanız ve yerel halk ile iletişim kurmanızda önemli rol oynar.

Tatile çıktığınızda, ailenin bütün bireylerinin yanında kalınacak otelin adresi, telefon numarası ve bir miktar para bulunmasına özen gösterin.

Eğer yanınızda küçük çocuklar bulunuyorsa, kalınan otelin çocuklara yönelik mönüleri, programları ve bakım seçenekleri var mı, diye araştırın. Çocukların özel ihtiyaçlarını, uyku zamanlarını göz önünde bulundurun.

Ailede yaşlı bireyler ya da küçük çocuklar varsa, uzun otobüs, otomobil yolcuklarından kaçının. Yürüyüşler sırasında yanınızda su ve atıştırmalık yiyecekler bulundurun. Seyahat sırasında bavulunuza küçük bir ilkyardım çantası yerleştirin.

Ailecek birlikte eğlenilebilecek yerleri tercih edin. eğlence parkları, akuaparklar, botanik bahçeler, hayvanat bahçelerini gezin.

KAYNAK:ÖTV HABER MERKEZİ SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

 

PEKİ TATİL DE NASIL BESLENMELİYİZ?
Tatilde nasıl beslenmeliyiz?Yemeğe salatayla başlayın, posalı besinlere ağırlık verin, alkol oranı düşük içkiler tüketin. Bu önerilerle tatili daha sağlıklı ve az kalorili geçirebilirsiniz.

 

Her şey dahil tatiller i n en büyük sorunu neyi ne kadar yediğimizi hesaplamamızın zor olması ve öylesine cazip büfelerin önünde rejime devam etmenin imkansızlığı. Evet bu zorlukların farkındayım ancak bu durumu minimum zararla atlatmak için birkaç öneride bulunmak istiyorum. Tatilde tüm yılın yorgunluğunu atmak isterken kilo alabilir, sağlıksız beslenmenin sonuçlarıyla boğuşmak zorunda kalabilirsiniz. O nedenle şöyle düşünün 8 günde 0 zorlukla 4 kilo verdiniz ve artık bikini ya da mayo içinde çok iyi görünüyorsunuz bunu korumaya devam etmek istemez misiniz?

Beslenme konusunda ilk dikkat edilmesi gereken konu, 'öğün atlamamak'. Öğün atlamak, bir diğer öğünde aşırı besin tüketmenize yani gereksiz kalori almanıza yol açar. Bir öğünü atladığınız zaman, atlanan öğünden sonra tükettiğiniz ilk öğündeki besinlerin çoğu yağ olarak depolanır. Bu nedenle gerekirse yanınızda lahana çorbası götürün ara öğünlerde ya da öğlen yemeği yerine bir çorba hazırlayıp hem kilo almayı engeller hem aç kalmaktan kendinizi korursunuz.

Açık büfeye dikkat

İkinci önemli nokta ise gerektiğinden fazla yememek. Bunun için siparişinizi kademe kademe verin. Tatlı için de yemeğinizin bitmesini, tokluk hissinin oluşmasını bekleyin. Yemek alır ya da sipariş verirken öncelikle çorba (lahana çorbası en ideali olacaktır) veya salatayla yemeğe başlamayı tercih edin. Böylelikle daha az kalori alarak kendinizi daha çok doymuş hissedersiniz. Yaz tatillerinde dikkat edilmeyen bir konu ise, posalı yiyeceklerin tüketimine gerekli önemin verilmemesidir. Meyveleri belirli oranlarda ve mümkün olanları kabuklu olarak tüketin. Et, tavuk ve balık gibi et grubunun tüketiminde ise en önemli nokta pişirilme yöntemidir. Kızartma yerine ızgara, fırın, haşlama veya sote tarzında pişirilmiş et ürünlerini tüketmenizi öneririm. Yanında patates kızartması yerine ızgara sebze veya haşlama sebzeyi garnitür olarak tercih etmelisiniz.

Ekmek, yemeklerimizle beraber en çok tükettiğimiz besin olduğundan, tatildeyken masanızda ekmek sepeti bulundurmak yerine 1 veya maksimum 2 dilim kepekli ekmek ya da çavdar ekmeğini tabağınıza almanızda fayda var. Ayrıca bol baharatlı, acılı besinlerden kaçının. Çünkü bu tarz besinler iştah açıcıdırlar, hem daha fazla miktarda yemek tüketmenize hem de gereksiz ekmek tüketimine neden olurlar. Alkol karaciğerde yağ olarak depolanmaktadır. Bu nedenle alkol yüzdesi düşük olan şarap veya biranın light'ını tercih etmek gerekir. Yemeklerinizle 2 kadeh kırmızı veya beyaz şarap tüketebilirsiniz.

Suyunu süzün!

Yaz aylarında sıklıkla tercih edilen zeytinyağlı yemekler, açık büfelerin de vazgeçilmezlerindendir. Vitamin, mineral ve posa açısından zengindirler. Fakat dışarıda tüketilen zeytinyağlılar iyi bir seçim gibi gözükse de, içerik olarak ideal ölçüden daha fazla yağ ile hazırlananlar, aşırı yağ tüketimine neden olabilecekleri için kilo artışına neden olabilirler. (İdeal olan, 1 kilo sebzeyi en fazla 2 yemek kaşığı yağ ile pişirmektir.) Bu yüzden yağ içeriğinden emin olmadığımız durumlarda, sebzelerin suyunu ve yağını süzerek tüketmek daha doğru olur.

Ayrıca kan şekerimizin dengesini bozup kolay acıkmamıza neden olabilecek mısır, bezelye, patates ve havuç gibi sebzelerin tüketiminin sınırlı olması sağlığımız için daha uygundur. Sıcak ya da soğuk içebileceğiniz lahana çorbasını tatilde yanınızdan eksik etmeyin. Bu sayede ara öğünlerinizde ya da öğlen yemeklerinizde 804 lahana çorbası ile hem sağlıklı bir öğün atlatır, hem de aç kalmadan rejim yapabilirsiniz.

KAYNAK:ÖTV HABER MERKEZİ SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

 

"Havuzlar çok sağlıksız"

'Havuzlar çok sağlıksız'Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Adnan Görgülü, havuzların sağlık açısından çok tehlikeli olduğunu söyleyerek, "En kirli denize girin ama, en temiz havuza girmeyin" dedi.

 

Yaz aylarında özellikle tatile gidemeyenlerin havuzları tercih ettiğini belirten Prof. Dr. Adnan Görgülü, “Havuzlar ne kadar temizlenirse temizlensin sağlığı olumsuz yönde etkiler. Havuzlarda mantar hastalığının bulaşması çok kolaydır. Havuza girmek mantar hastalığına davetiye çıkarmaktırö diye konuştu.

Havuzları temizlemek için kullanılan kimyasalların vücut için oldukça zararlı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Görgülü, uyarılarını şöyle sürdürdü:

“İnsanlarda, ‘Lüks otellerin havuzları daha temizdir, çünkü daha pahalı’ gibi bir düşünce var. Oysa tam tersidir. Otellerin yıldızları arttıkça havuzlarındaki tehlike de artar. Havuzun temizliği için kullanılan kimyasal maddelerin sayısı lüks otellerde ve havuzlarda daha fazladır. Bu ilaçlar çeşitlidir. Örneğin suyun yosun tutmaması için, renginin sabit kalması için, küçük tuvaletini yapanların etrafında yeşil bir renk oluşturup kişiyi belirlemek için kullanılan ilaçlar bile vardır. Havuzların temizliği için kullanılan kimyasal maddeler göz sağlığı için de zararlıdır.ö Sınırlı bir alanda ve aynı su içerisinde çok sayıda kişiyle birlikte yüzmenin sağlık açısından sakıncalı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görgülü, enizde ise durumun farklı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Görgülü, "Denizde su sürekli değişim halindedir. Kirli bir deniz ve temiz bir havuz arasında kalmış olsanız bile kirli denizi tercih edin" dedi.

 

KAYNAK:ÖTV HABER SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ
TATİLE ÇIKACAK SÜRÜCÜLERE UYARILARIMIZ:

Tatile çıkacak sürücülere uyarı

Tatile çıkacak sürücülere uyarıMakine Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şube Başkanı Ali Peri, tatile çıkacak araç sahiplerinin, başta motor olmak üzere araçlarının tüm bakımlarını yaptırdıktan sonra yola çıkmaları gerektiğini belirtti.

 

Peri, kazaların önlenmesi, güvenli bir yolculuk ve yakıt tasarrufu için, araç bakımının önemli olduğunu söyledi.

Tatile çıkacak araç sahiplerinin, motor bakımı yaptırarak yakıttan yüzde 15 oranında tasarruf sağlayabileceğini ifade eden Peri, şöyle dedi:

"Özellikle araçların hava filtresi, ateşleme sistemi, karbüratör ve termostat sisteminin bakımlı olması, yakıt tasarrufu açısından hayati önem taşır. Bakım ve kontrolü düzenli yapılmayan araçların yakıt tüketimi artar." Araç sahiplerinin yakıttan tasarruf etmek için basit tedbirler alabileceğini belirten Peri, şöyle konuştu:

"Motor çalıştırıldıktan sonra, uzun süre beklenilmemeli. Araç harekete geçtiğinde bir süre düşük hızla giderek, motorun ısınması sağlanmalı. Şehir içinde gereksiz hızlanma, gereksiz frenleme yakıt tüketimini arttırır. Belirli hıza erişildiğinde ise yüksek viteste sabit hızla gidilmelidir. Şehirlerarası yolda, 90 kilometre hızın üstü yakıt tüketimini artırır.

Araçta veya bagajda gereksiz yük taşınmamalıdır. Araçtaki klima, elektrik cihazları mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Camların kapalı tutulması önemli ölçüde yakıt tasarrufu sağlar. Bir motor soğukken fazla yakıt tüketir. Aracın motoruna uygun yakıt kullanılmalıdır.

Lastik havaları düzenli olarak kontrol edilmelidir. Lastik hava basıncının az olması da yakıt tüketimini artırdığı gibi lastiklerin aşınmasına neden olur." Tatile çıkan sürücülerin, trafik kazalarına karşı dikkatli olmalarını isteyen Peri, şunları kaydetti:

"Öncelikle sürücüler sıcak yaz günlerinde güneşe karşı ve yorgun şekilde araç kullanmaktan kaçınmalı. Tatil dönemlerinde, trafik kazalarının önemli bir kısmının sıcak hava ve yorgunluk nedeniyle meydana geldiği unutulmamalı. Bunun yanı sıra araçların sinyal lambalarının bakımlı olması da kazaların önlenmesi bakımından son derece önemli." Peri, sürücülerinin ucuz olduğu için kaçak akaryakıtı tercih etmemeleri gerektiğini, kalitesiz akaryakıtın araçların motoruna zarar vermesi nedeniyle daha pahalıya mal olduğunu sözlerine ekledi.

KAYNAK:ÖTV HABER MERKEZİ SAĞLI HABERLERİ SERVİSİ

 


 

 

| BU SAYFA ÖTV HBAER SAĞLI HABERLERİ SERVİSİ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR. |
 

Bugün ÖTV Haber Kültür/Sanat sayfasında 11035 ziyaretçi bulundu.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol